İKİNCİ YENİ ŞİİRİ (1954-1960)


     II.Yeni; Cemal Süreya, İlhan Berk, Edip Cansever, Ece Ayhan, Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ülkü Tamer’den oluşmaktadır.   Daha sonra Oktay Rıfat da bunlara katılmıştır.


        Bu şairlerin bir dergi etrafında toplanmadan bir bildiri yayımlamadan değişik yayın organlarında yer alan şiirlerinde bir benzerlik görülmesi üzerine oluşan şiir hareketini II. Yeni adı verilmiştir.

         Eleştirmen Muzaffer Erdost “Pazar Postası” dergisindeki yazısında ilk kez II. Yeni adını kullanmış; I. Yeni’ye (Garip) tepki olarak doğduğu ve sık sık tekrarladığı için bu ad sürdürülmüştür. Döneminde Sezai Karakoç tarafından “Yeni Gerçekçi Şiir” olarak da adlandırılmıştır.

         I. Dünya Savaşı’nın doğurduğu bunalım sonucunda oluşan Dadaizm ve Sürrealizm akımları II. Yeni akımına kaynaklık etmiş; toplumsal ve şiirsel ortamın etkisi “II. Yeni”yi oluşturmuştur. Bilinci kurduğu bütün düzenlerin insan ve problemlerini çözemediğine tanıklık eden bu nesil, bu nedenle bilincin biçimlendirdiği kurulu düzene ait her şeyi reddetmekle işe başlar.

         Bu edebi hareket, II. Dünya Savaşı’nın getirdiği toplumsal yoksulluk ve tek partili yönetimin dayatmacı politikaları sonucunda bunalan aydının, kendini ifade ediş tarzına da uygundur. Böylece aklın biçimlendirdiği yüzeysel anlamı dışlayan bu şiir hareketi, kendine bilinç otomatizmini (otomatik yazma) esas alarak imge (hayal) yüklü, kapalı ve kilitli bir dili tercih eder.

         II. Yeniciler, geleneği tümüyle dışlayarak içsel, bireyci bir şiir anlayışına yönelirler. “Anlamsızlığın anlamı” ve “anlamsızlığa kadar özgür olmak” şiir anlayışlarının temelidir. Hareketin öncülerinden İlhan Berk’in anlatımıyla; “Sözün üstünü çize çize yürüyen” bir şiir dili vardır. Mitlerin (destan-efsane) sisli dünyasından kopardıkları nesneleri, şiir dilinin buğusuyla kararak somut unsurlarından arındırılmış soyut ve belirsiz estetik bir dünya kurarlar.


Bu topluluğun özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:


* II. Yeni şiiri, nesnenin genel görüntü dünyasını değiştirme dileğiyle soyutlamaya gider ve gerçeküstü bir tablo gibi, eşyalar arası sınırları kaldırarak biçimsel farklılıkları aşmayı dener. II. Yeni şiiri, bu yönüyle Divan şiirindeki Sebk-i Hindî akımına benzer.

* II. Yeni şiiri, imgeci bir şiirdir. Bu yüzden ilk okunduğunda pek anlaşılmaz ve okuyucudan hazırlık dönemi geçirmesi beklenir.

* Anlamı karartan ve gizleyen bir tavır takınırlar. Sözcüklerin gündelik kullanımlarla kaybolan anlamı yerine, çağrışımlarla derinleşen ve çoğalan değerine önem verirler. Her sözcüğün değeri, o sözcüğün içinde yer aldığı metnin diğer birimleriyle girdiği ilişkiden doğan çoğul anlam evrenidir.

* Şahıs kadrosunu genellikle mitin gizemli dünyasından seçerler ve bilhassa Yunan mitolojisinden alınan sembolik tiplerin hazır imge dağarcığından yararlanırlar.

* Günlük konuşma dilini dışlayarak kurulu dilin yapısını bilinçli bir biçimde bozarlar.

* Halkın yaşam alanlarından ve kültürel yaratımlardan uzaklaşmak isteyen II. Yeniciler, Garip şiirinin halk şiiri ve folklordan yaptığı tip, imge ve ifade etkilenmelerine kapılarını kapatırlar. Folklorik malzemenin şairin kişiliğini ezeceğini savunduklarından “folklor şiire düşman” sloganını geliştirirler.

* Kentli küçük insan tipinin çizilmesine ve bu tipin Garip’teki Süleyman Efendi tiplemesinde olduğu gibi idolleştirilmesine son verirler.

* Konu, öykü ve olay, şiirin bünyesinden silinmek istenir. Bu yüzden II. Yeni şiiri, daha çok betimleyici metinlerden oluşur.

* Düşünsel arka planlarını genellikle var oluşçu düşünürlerin görüşleri; estetik arka planlarını ise daha çok gerçeküstücüler ve dadacıların sanat anlayışları belirler.

* Nükte, şaşırtmaca ve tekerlemeden kaçarlar.

* Duyguya ve çağrışıma dayanarak şiirin içsel zenginliğini daima yeni yorumlara, okumalara açık bırakırlar.

* Garip şiiri yoksul çoğunluğun yaşam koşullarını ve zevk anlayışını dikkate alırken, II. Yeni daha çok aydın kesimin ve elit tabakanın zevkine hitap eder.

* Şiiri, diğer sanatlarla yakın ilişkiye sokarlar. Dolayısıyla musiki ve özellikle de resme ait görsel imgelerin hazır imge kaynaklarından yararlanırlar.

* Bilinçaltı otomatizmine yönelerek; şiiri aklın, ahlakî endişelerin, yasaların ve alışılmış her türlü sınırlayıcı, baskıcı düzeneklerin dışına çıkarmak isterler.

* Biçimin içerikten önce geldiğini savunan II. Yeniciler, siyaset dışı kalmaya özen gösterirler.


Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.