DADAÄ°ZM (DADA - DADACILIK)

       KiÅŸiyi aklın tutsaklığından ve aklın kurduÄŸu düzenden; sanatı dil, vezin, kafiye, biçim, anlam kaygılarından kurtarmak; kelimeleri bilinen anlamları ve alışılmış estetik kuralları dışında bir düzenle birleÅŸtirmek; kalıplaÅŸmış bütün sistemleri, kuralları, gelenekleri inkâr etmek, yıkmak; kuralsızlığı kural olarak benimsemek temeli üzerine kurulmuÅŸtur.

 Birinci Dünya Savaşı sırasında ve savaşı izleyen yıllarda baÅŸ gösteren karışıklık ve karamsarlık, kiÅŸi ve toplum ahlâkının yozlaÅŸması, inançların sarsılması, deÄŸer yargılarının alt üst olması; derin bir umutsuzluÄŸa kapılan, her ÅŸeyi kuÅŸkuyla karşılayan genç kuÅŸağı toplumda ve sanatta alışılmış her ÅŸeyi inkâra ve yıkmaya yöneltmiÅŸtir.

 Tristan Tzara adlı genç bir ÅŸairin Larousse sözlüğünden geliÅŸigüzel açtığı bir sayfada rastladığı "dada" kelimesinin benimsenmesiyle ortaya atılan (ÅŸubat 1916) Dadaizm, ÅŸiddetli tepkiyle karşılanmıştır.

 Dada isminin nereden geldiÄŸi konusunda kesin bilgi olmamakla beraber Fransızca'da "oyuncak tahta at" anlamına gelen "Dada" bu kiÅŸilerin yarattığı edebi akımın ismi olarak seçildiÄŸi yönünde bir görüş vardır.

 SavaÅŸ içinde Ä°sviçre'de doÄŸup 1919-1920 yıllarında Fransa'da en ateÅŸli dönemini yaÅŸayan, zihinleri ön yargılardan kurtarma bakımından olumlu bir yanı da bulunan bu anarÅŸist akım, 1922'de durulmuÅŸ, daha sonra yerini sürrealizme bırakmıştır.

    Dadaizm, iki türlü nitelik gösterir:

a) Kübizmin bir devamı olması:

Dadaizm önceleri kübizmin, bir devaju gibi görünmüştür. Tıpkı kübizm gibi/ önceleri maddeye karşı koymuş, konunun dış görünüşünü tasvir etmekle yetinmemiş, zihnin geometrisini göstermeye çalışmıştır. Böylece sanatı, eşyanın yüzeyinden kurtarmak istemiştir.

 Dadaizm, sonradan bu görüş ve düşünüşten birdenbire caydı. Her ÅŸeye, ama, her ÅŸeye isyan etmeye baÅŸladı.

b) Dadaizm'de kuşkuculuk ( = şüphecilik) :

Kuşkuculuk, olumlu ya da olumsuz hiçbir kesin yargıya varamayan, kuşku içinde kalmayı uygun bulan bir düşünce yoludur.

 Dadaizm, çevrede dönüp dolaÅŸan hiç bir ÅŸeyin doÄŸruluÄŸuna ve varlığına inanmadı. Romantizmin de ötesine geçerek, aklın hiç bir deÄŸeri olmadığını savundu. Birinci Dünya Savaşı'nın arkası sıra doÄŸan yaÅŸamın anlamsızlığını ve özellikle edebiyat sanatçılarının parıltılı çabalarını gülmece ( = mizah) yolu ile hiçe saydı. Bütün edebi akımlara güldü. Edebî sanat anlayışındaki farklı tutumları ve gayretleri anlamsız buldu.

 Zamanın bir parçası içinde meydana gelmiÅŸ psikolojik dengesizliÄŸi ve her ÅŸeye karşı koymayı bir çaba haline getiren ve Amerika'da bile etkileri görülen Dadaizm uzun ömürdü olmamış, doÄŸuÅŸundan altı sene sonra etkisini kaybetmiÅŸtir.

 Bu böyle olmakla birlikte dadaizm, Ä°sviçre, Fransa ve öteki ülkelerde düzenlediÄŸi toplantılarla kopardığı yaygara sayesinde, alaylı da olsa bütün sanat dünyasının ilgisini çekebilmiÅŸti. Fakat oturduÄŸu temeller dayanıksız olduÄŸundan çabuk çökmüştür.

 Dadaizm, tiyatro alanına da uygulanmış, fakat gerçeÄŸi inkâr ettiÄŸinden büyük bir baÅŸarı saÄŸlayamamıştır.

DADAİZMİN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ

* Aklın hiçbir değerinin olmadığı söylenmiş, hiçbir şeyin doğruluğuna ve varlığına inanılmamış, her şeye kuşkuyla bakılmıştır.

* Dil ve estetik kuralları bir yana bırakılarak kuralsızlık ilkesi benimsenmiştir.

* Kelimeleri rasgele kullanmak suretiyle oluÅŸan ÅŸiirlere denir.

BAÅžLICA TEMSÄ°LCÄ°LERÄ°


Tristan Tzara

Andre Breton

Louis Aragon

Peret

Philippe Soupault

Tristan Tzara

Andre Breton

Louis Aragon

P. Soupault


Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.