TANIMLAMA


    Bir varlığı, bir kavramı temel niteliÄŸiyle belirtmedir.          

Yazılarda çoÄŸunlukla soyut kavramlar tanımlanır.    Yazar, okuyucunun kafasında sınırları tam çizilemeyen bu kavramları tanımlayarak hem kavrama bakış açısını verir hem de okurun kavrama gücünü artırır.          

Kimi zaman sözlüksel tanımlara baÅŸvurulsa da çoÄŸunlukla, yazar tanımlayacağı ÅŸeye, yazdığı savunduÄŸu düşünceye uygun bir tanım getirmeyi dener.                                

Tanım cümleleri ya "... denir."ya da "...dir."ÅŸeklinde biter. "Bu nedir?", "Kimdir?" sorusunun yanıtı tanım cümlesidir.                                                

"Dil insanlar arasında anlaÅŸmayı saÄŸlayan doÄŸal bir araçtır."cümlesinde dilin tanımı yapılmıştır.    


ÖRNEKLER:                                

1. Stendhal, 1804'te Pauline'e yazdığı bir mektupta    ÅŸÃ¶yle diyor:"... Gündelik sözcüklere verdiÄŸimiz deÄŸiÅŸik anlamlar yüzünden yanlış yollara sürükleniyoruz. Sözcüklerin gerçek anlamlarını bulmaya    Ã§alışalım. ÖrneÄŸin; "erdem" sözcüğünün büyük insan toplulukları için yararlı bir ÅŸeyler yapmak anlamına geldiÄŸini düşünmek gerek. "EÄŸitim" sözcüğünün de kiÅŸioÄŸlunun kafasını, ruhunu biçimlendirmek olduÄŸunu bellemeli."    

Bu parçada "erdem" ve "eğitim" kavramları öznel bir biçimde tanımlanmaktadır.

 

2. Halk, senin benim, bütün teklerin buluÅŸtuÄŸu, damlaların gök, elin ayağın beden, akılla duygunun kafa olduÄŸu deÄŸiÅŸik renk, ses ve kokuların kaynaÅŸtığı, birliÄŸe vardığı yerdir.      

Bu cümlede halk, bireylerin maddi ve manevi bir birleşimi olarak tanımlanmıştır.



Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.