SEMBOLÄ°ZM (SÄ°MGECÄ°LÄ°K)

   

     19.yüzyılın ikinci yarısında parnasizme tepki olarak ortaya çıkmış bir akımdır. Parnasyenler insan duygularına, izlenimlere önem vermiyorlardı Onalr için önemli olan gerçekti, düşüncelerdi.

    Sembolistler bu anlayışa karşı çıkmış, duygusallığa, insanın iç dünyasına yönelmiÅŸlerdir. Onlara göre somut varlıklar, dış dünya ile insanın duyuları arasında köprü kurmaya yarayan birer simgedir. Çünkü dış gerçek ancak insanın algılayış biçimiyle var olur. Yani insan onu nasıl algılıyorsa öyle deÄŸerlendirilir. Sembolistler, semboller aracılığıyla dış çevrenin insan üzerindeki etkilerini ve izlenimlerini anlatmışlardır.

   Åžiiri sessiz bir ÅŸarkı olarak tanımlamışlar ve müziÄŸi ÅŸiirin amacı durumuna getirmiÅŸlerdir. Onlara göre ÅŸiir düşüncelere deÄŸil duygulara seslenmelidir; çünkü ÅŸiir bir ÅŸey anlatmak için yazılmaz.

     Åžiirde anlam kapalı olmalıdır ve herkes kendince yorum getirebilmelidir. Sözcüğün anlam deÄŸerinden çok müzikal deÄŸeri önemlidir. Anlam kapanıklığı ve farklı çaÄŸrışımlar yaratabilme amacı, bol bol mecaz ve istiarelerin kullanılmasına yol açmış, dolayısıyla dil de ağırlaÅŸmıştır.

   Gerçeklerden kaçma, hayale sığınma, çirkinlikleri hayal yardımıyla güzelleÅŸtirme, bunlara baÄŸlı olarak ortaya çıkan karamsarlık, sembolizmin en belirgin özelliklerindendir.

      Durgun sular, ay ışığı, alacakaranlık, tan aÄŸartısı, perdede gezinen gölgeler ve ölüm baÅŸlıca temalarıdır. Lirizm, bu anlayışın en önemli ögesi durumundadır.

    Parnasyenlerin genellikle "sone" nazım biçimini kullanmalarına karşın, sembolistler daha çok serbest nazım biçimlerine yönelmiÅŸlerdir.

SEMBOLİZMİN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ

* 19.yy'ın son çeyreğinde ortaya çıkmıştır.

* Nesneleri olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Nesneler değişerek anlatılabilir.

* Anlatımda sözlerin sözlük anlamından bıkan sembolistler sembol ve mecazlarla dolu ka­palı bir anlatımı seçtiler.

* Şiirde anlam açıklığından kaçındılar.

* Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.

* Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar.

* Şiirde musiki her şeyden önce musiki ilkesini savundular.

* Sanat için sanat anlayışına bağlılardır.

* Dil herkesin anlayacağı seviyede değil oldukça ağırdır.

BAÅžLICA TEMSÄ°LCÄ°LERÄ°



Charles Baudelaire - ÅŸiir

Stephane Mallerme - ÅŸiir

Paul Verlaine - ÅŸiir

Arthur Rimbaud - ÅŸiir

Paul Valery - ÅŸiir

PuÅŸkin

Maurice Maeterlinck - tiyatro

S. Mallerme

Paul Verlaine

Paul Valery

PuÅŸkin

C. Baudelaire

TÃœRK EDEBÄ°YATINDA SEMBOLÄ°ZM

Türk edebiyatında ise;

Bu anlayışın ilk uygulayıcısı Cenap Şahabettin'dir. Ancak bu akımın en başarılı örneklerini veren şairimiz Ahmet Haşim'dir. Kimi yönleriyle

Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi şairler de bu akımın izlerini taşırlar.

C.Åžahabettin

Ahmet HaÅŸim

Cahit Sıtkı

A.H.Tanpınar

"Şairin dili, düzyazı gibi anlaşılmak için değil, ama duyulmak üzere oluşmuş müzik ile söz arasında, sözden çok müziğe yakın, ortalama bir dildir".


Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.