MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR

         19. yüzyılın ikinci yarısı ve 20. Yüzyılın birinci yarısında tarihi düşünce akımları etkisini hissettirdi. Bunlar, Osmanlıcılık, Batıcılık, Türkçülük, İslamcılık (Ümmetçilik) adlarını alır. Osmanlıcılık, her türlü etnik yapının üzerinde “Osmanlıcılık” kavramı yaratmayı, böylece Osmanlı İmparatorluğu’nun  dağılmasını önlemeye çalışan akımdır. Batıcılık, 1789 Fransız İhtilali’ne dayanır ve devleti Avrupa güçleri karşısında düşmeye başladığı zor durumdan kurtarmak için modernleşmeyi hedefler. Türkçülük, Türk milliyetçiliği bilincinin oluşmasını amaçlamaktadır. İslamcılık ise, farklı etnik yapıdaki Müslüman toplulukların Devlet’ten ayrılmalarını engelleme düşüncesiyle ortaya çıkmıştır, milliyetçiliğe karşıdır.

         Türkçülük akımı, Türk edebiyatında 1911-1923 yılları arasında Milli Edebiyat akımının doğmasını sağlamıştır. 1911’de Selanik’te çıkarılan Genç Kalemler dergisi çevresinde bir araya gelen Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem ve Ziya Gökalp yazdıkları şiir ve makalelerle bu akımın ilkelerini ortaya koymuşlardır. Ömer Seyfettin’in “Genç Kalemler” dergisinde imzasız olarak yazdığı Yeni Lisan başlıklı makaleler Milli Edebiyatın bildirgesidir. Bu yazılarda milliyetçilik akımının etkisiyle Türk diline büyük önem verilmesi gerektiği, yabancı dillerin kurallarının terk edileceği, yabancı sözcükler yerine onların Türkçe karşılıklarının kullanılacağı milli konulara yer verilip milli duyguların öne çıkarılacağı, konuşmada İstanbul şivesinin esas alınacağı, Halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanılması gerektiği, yalın bir dille hece ölçüsünün kullanılacağı, yurtseverlik, kahramanlık ve bireysel konuların ele alınacağı belirtilmiştir. Ömer Seyfettin, Ali Canip Yöntem, Ziya Gökalp üçlüsünün arkasından pek çok edebiyatçı bu akımı izlemiştir. Bunlar arasında daha önce aruz ölçüsüyle yazarken hece ölçüsüyle yazmaya başlayan bu nedenle de Hecenin Beş Şairi olarak anılan Orhan Seyfi Orhon, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Yusuf Ziya Ortaç,   Faruk Nafiz Çamlıbel Milli Edebiyat akımının ilkelerine bağlı kalmışlardır. Beş Hececiler, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatında da Anadolu ve Anadolu insanını anlatmayı sürdürmüşlerdir. Beş Hececiler ve onları izleyen pek çok şair de Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir anlayışına uygun eserler vermişlerdir. Bu anlayış, memleketçi şiir olarak da adlandırılabilir.

         Beş Hececiler dışında Kemalettin Kamu, Arif Nihat Asya, Zeki Ömer Defne, Orhan Şaik Gökyay, Ahmet Kutsi Tecer adlı şairler de Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirler yazmışlardır. Kültür Haftası (1936), Ağaç (1936), Çınaraltı (1941-1944), Hisar (1950-1957) dergileri çevresinde toplanan bu şairler, halk şiiri kaynağından beslenmişler, hece ölçüsüyle ve dörtlüklerle memleket sevgisini, kahramanlıkları yansıtan şiirler yazmışlardır. Memleketin yüceltilmesi, övülmesi, memleket güzelliklerinin aktarılması şiirlerin en önemli özellikleridir. Bu şiirleri, Halk edebiyatı şiirinden ayıran özellik, şairlerin Batı şiirinden de etkilenmiş olmalarıdır.


       Bütün bu bilgilerin ışığında, Beş Hececiler Topluluğunun özelliklerini şöyle özetleyebiliriz:


       1. Kişisel duyarlılıkları eski korsan hikayelerini, yurt köşelerini, Anadolu gerçeklerini şiire geçirdiler.

       2.Yerli-milli bir sanat ve tarih motifleriyle örülü memleket edebiyatı meydana getirmeye çalıştılar.

       3.Hece ve serbest müstezatlar da denediler.

       4.Mısra kümelendirmelerinde dörtlük esasına bağlı kalmadılar; yeni yeni biçimler aradılar.

       5.Bir olay, bir hikaye anlatabilmek için beyit beyit kafiyeli uzun şiirler yazdılar.

       6.Nesir cümlesini şiire aktardılar.



Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.