DİVAN ŞİİRİ’NİN GENEL ÖZELLİKLERİ

1)Aruz ölçüsü kullanılmıştır.

2)Ana nazım birimi beyittir. Dörtlük de kullanılmıştır.

3)Arap ve İran Edebiyatlarından aynen alınmış nazım biçimleri kullanılmıştır. Sadece şarkı ve tuyuğ Türk Divan şairlerince geliştirilmiştir.

4)Genellikle tam ve zengin kafiye tercih edilir. Ahenge önem verildiğinden rediflere de özellikle yer verilir.

5)Bütün güzelliğine değil, parça (beyit) güzelliğine önem verilir.

6)Dil ve anlatım süslü ve sanatlıdır. Mazmun adı verilen kalıplaşmış dolaylı (telmihli, eğretilemeli) söz kalıplarıyla anlatım yapılır. [ “Meh (ay) dendiğinde “Sevgilinin yüzü”nün, “Servi” dendiğinde “boyu”nun, “İnci” dendiğinde “dişi”nin anlaşılması gibi.]

7)”Sanat için sanat” ve “söz güzelliği” amaçlandığından konu geri planda kalır. Genellikle aşk, içki, eğlence gibi tema ve konular işlenir. Din ve tasavvuf konularına da yer verilir.

8)Konular soyut olarak ele alınır. Gerçek hayat sahnelerine pek yer verilmez.

       Divan Şiirinin Önemli Sanatçıları:

Sultan Veled ( 1226 -1312 ), Hoca Dehhanî ( 13.yüzyıl ), Ahmedî ( 14. yüzyıl ), Nesimî ( 14. yüzyıl ), Kadı Burhanettin ( 14. yüzyıl ), Şeyhî ( 1375 – 1431 ), Ahmet Paşa ( 15. yüzyıl ), Necati Bey ( 15. yüzyıl ), Ali Şir Nevaî ( 15. yüzyıl ), Fuzulî ( ? – 1556 ), Bakî ( 1526 – 1600 ), Bağdatlı Ruhî ( 16.yüzyıl ), Nef’î ( 1582 – 1636 ), Nabî ( 1640 – 1712 ), Nedim ( 1680 – 1730 ), Şeyh Galip ( 1757 – 1799 ),

19. Yüzyılda Divan Edebiyatının son temsilcileri; Enderunlu Fazıl ( ? – 1810 ), Enderunlu Vasıf ( ? – 1824 ), Keçecizade İzzet Molla ( ? – 1859 ), Leyla Hanım ( ? – 1848 ) dır.

DİVAN EDEBİYATI NAZIM TÜRLERİ

TEVHİT:Tanrının birliğini ve yüceliğini anlatan şiirlere tevhit denir.

MÜNACÂT: Tanrıya yapılan yalvarış ve yakarışları anlatan şiirlere de münacât denir. Daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır.

NAAT: Hz. Muhammed’i övmek için yazılan şiirlere denir. Bunlar da daha çok kaside biçimiyle yazılmıştır.

MERSİYE: Bir kimsenin ölümü üzerine duyulan üzüntü ve acıyı anlatmak için yazılan şiirlerdir. Genellikle terkib-i bent biçimiyle yazılmıştır.

(Bu türün, Eski Türk Edebiyatı’ndaki adı sagu, Halk Edebiyatı’ndaki adı ise ağıttır).

METHİYE: Bir kimseyi övmek için yazılan şiirlerdir. Bunlar da genellikle kaside biçiminde yazılmıştır.

HİCVİYE: Bir kimseyi yermek için yazılan şiirlerdir.

FAHRİYE: Şairlerin kendilerini övmek amacıyla yazdıkları şiirlerdir.

NOT: Divan edebiyatında bir şairin şiirine, başka bir şair tarafından aynı ölçü, uyak ve redifle yazılan benzerine “Nazire” denir. Bu, nazire yazan şairin diğer şaire karşı duyduğu saygı ve beğeniden ileri gelmektedir. Edebiyatımızda bu türde de pek çok ürün verilmiştir.

DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ


GAZEL

Güzellikten, aşktan, onun yüzünden çekilen acılardan, şaraptan, eğlenceden söz eden Divan Edebiyatı nazım şeklidir.


Gazelin özellikleri:

1- Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir ama genelde bu sayı 5, 7, 9 beyittir.

2- İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Gazelin kafiye düzeni (örgüsü) şöyledir; aa, ba, ca, da, ea…

3- Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir.

4- Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir.

5- Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir.

6- Gazelin en güzel beytine beytü’l-gazel denir. Bu beyte Şah beyit de denir.

7- Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.

8- Bir gazelin bütününde aynı konu işleniyorsa, böyle gazellere yek-ahenk gazel denir.

9- Bütün bir şiirin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olduğu gazellere yek-âvâz gazel denir.

10- Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir.

11- Gazelde konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.

12- Bazı gazellerin matladan sonra gelen beyitlerinde mısralar ortalarından bölünebilir. Bu durumda gazele iç kafiye hakimdir. Böyle gazellere musammat gazel denir.

13- Aruz ölçüsüyle yazılır.

14- Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.


KASİDE

Din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallar içinde yazılan uzun şiirlerdir.

*Nazım birimi beyittir.

*En az 33, en çok 99 beyitten oluşur. *Kasidenin en güzel beytine “beyt-ül kaside”, şairin mahlasının bulunduğu beyte de “taç-beyt” adı verilir.

*Kafiye şeması gazeldeki gibidir: aa, ba, ca, da…”

*Türüne, giriş bölümünün konusuna veya redifine göre isimlendirilebilir. Rediflerine göre: Su Kasidesi (Fuzulî), Güneş Kasidesi (Ahmet Paşa)…


Kasidenin bölümleri şunlardır:

Nesib (teşbib): Kasidenin giriş bölümüdür. Bir tabiat tasvirinin yapıldığı veya sevgilinin güzelliklerinin anlatıldığı bölümdür. Bu bölümün konuları bahar, kış, yaz, Ramazan, bayram, nevruz, gül, sümbül, güneş, söz ustalığı, kalem, gece, savaş, at veya bir güzel olabilir. Kasideler bu bölümde ele alınan konuya göre adlandırılır.

Girizgâh: Asıl konuya giriş yapmak üzere düzenlenmiş en fazla iki beyitlik bölümdür.

Medhiye: Kasidenin sunulduğu kişinin, yani padişahın veya bir devlet büyüğünün övüldüğü bölümdür. Bu bölümde abartılı ve sanatlı bir övgü vardır.

Tegazzül: Şair, genellikle medhiyeden sonra arada bir gazel söyler. Bu bölüme tegazzül adı verilir. Tegazzül bölümü her kasidede bulunmaz.

Fahriye: Şairin kendini övdüğü bölümdür. Burada da şair abartılı bir ifade kullanır.

Dua: Şairin, kendisi, daha çok da övdüğü kişi için Allah’tan yardım dilediği, dua ettiği bölümdür.


MESNEVİ

Öğüt verici bir olayı anlatan uzun şiirlerdir. Her çeşit konu işlenebilir. Roman ve öykünün yerini tutan bir nazım şeklidir.


Özellikleri:

-Kelime anlamı “ikili, ikişer ikişer”dir.

-İran edebiyatından alınmıştır. İran edebiyatında Firdevsî’nin Şehname’si ünlüdür.

-Klâsik halk hikâyeleri, destanî konular, aşk hikâyeleri, savaşlar, dinî ve felsefî konuları işlenir.

-Konu ne olursa olsun olaylar masal havası içinde anlatılır.

-Konularına göre sınıflandırılırlar: aşk, din ve tasavvuf, ahlâk ve öğreticilik, savaş ve kahramanlık, şehir ve güzelleri, mizah.

-İran edebiyatından alınmış nazım şeklidir.

-Divan edebiyatının en uzun nazım şeklidir (beyit sayısı sınırsızdır). 20-25 bine kadar çıkabilir.

-Mesnevi de bölümlerden oluşur: Önsöz, tevhit, münacat, naat, miraciye, 4 halife için övgü, eserin sunulduğu kişiye övgü, yazış sebebi, asıl konu, sonsöz.

-Mesnevide her beyit kendi içinde kafiyelidir: aa bb cc dd ee …

-Divan şiirinde beş mesneviden oluşan eserler grubuna (bugünkü anlamıyla setine) “hamse” denir.

-Mevlânâ, Fuzulî, Şeyhî, Nabî ve Şeyh Galip (Hüsn ü Aşk) önemli hamse şairlerimizdir.


Edebiyatımızda yazılmış ünlü mesneviler şunlardır:

*Mevlana - Mesnevi              *Ahmedi – İskendername           *Süleyman Çelebi – Mevlid          *Şeyhi – Harname, Hüsrev ü Şirin

*Nabi – Hayrabat                  *Fuzuli – Leyla ile Mecnun         *Şeyh Galip – Hüsn ü Aşk


MURABBA

Murabba, bent adı verilen dört dizelik kıt'alardan oluşan divan şiiri nazım biçimidir.

*Murabbanın bent sayısı 3 ila 7 arasında değişir.

*Uyak düzeni üç şekilde olur:

aaaa-bbba-ccca-ddda-eeea...

bbba-ccca-ddda-eeea-fffa...

aaaA-bbbA-cccA-dddA-eeeA...


Özellikleri:

- Nazım birimi dörtlük olan nazım şekillerinden biridir.

- Genellikle 3 ile 7 dörtlükten oluşur.

- Her konuda murabba yazılabilir. Ancak dini ve didaktik konular ile övgü, yergi, manzum mektup, mersiye vs. türlerde murabba nazım şekli daha çok kullanılmıştır.

-Aruz kalıbıyla yazılır.

-Önemli murabba şairleri Aşki, Muhabbi, Hayreti, Taşlıcalı Yahya Bey, Fuzuli sayılabilir.


RUBAİ

Aruzun kendine özgü kalıplarıyla yazılan, dört dizeden oluşan bir nazım şeklidir.


Özellikleri:

-Uyak düzeni manide olduğu gibi “aaxa” şeklindedir.

-Rubaide daha çok felsefe ve tasavvufla ilgili düşünceler, dünya görüşü, bir nükte işlenir.

-Az sözle çok şey ifade etmek amaçlandığından rubaide anlam yoğunluğu vardır.

-Şairler rubaide mahlas söylemez.

-Bu türün en büyük şairi Ömer Hayyam’dır.

-Azmizade Haleti, yazdığı bin kadar rubai ile Osmanlı Döneminin en büyük rubai şairi olarak tanınır.

-Cumhuriyet Döneminin en büyük rubai ustası ise Yahya Kemal Beyatlı’dır.


TUYUĞ

Türklerin divan edebiyatına kazandırdığı, düşünsel ve felsefi konularla ilgili olarak yazılan bir nazım şeklidir.


Özellikleri:

-Uyak düzeni “aaxa” şeklindedir.

-Halk edebiyatında maninin, divan edebiyatında ise rubainin karşılığı olarak görülür.

-Rubai gibi tek dörtlükten oluşan tuyuğ, aruzun sadece “fâilâtün, fâilâtün, fâilün” kalıbıyla yazılır.

-Rubaide olduğu gibi düşünce ağırlıklı konular işlenir.

-Divan edebiyatında Kadı Burhaneddin bu türün en önemli şairidir.


ŞARKI

Şarkı, Divan şiirinde bestelenmek için yazılan uygun ölçü kalıpları ile yazılan ve çoğunlukla 4 dizelik bendlerden oluşan nazım birimidir. Şarkı, Türklerin divan şiirine kazandırdığı bir nazım şeklidir.

Özellikleri:

-Bestelenmek için yazıldığından dili sadedir.

-Halk edebiyatındaki türkünün karşılığı olan şarkı genellikle 3-5 dörtlükten oluşur.

-Uyak düzeni ‘abab, cccb, dddb…” şeklindedir.

-İlk dörtlüğün son dizesi diğer dörtlüklerde tekrar eder, yani nakarattır.

-Şarkının üçüncü dizesine miyan denir.

-Aşk ve sevgi konusunun işlendiği şarkılarda şair, son dörtlükte mahlasını söyler.

-Nedim bu türün en başarılı şairidir.


TERKİB-İ BEND

Terkibibent, edebiyatımızda çok kullanılmış ve bu nazım şekliyle hemen her konu işlenmiştir. Toplumun bozuk yönleri, dalkavukluklar, idarecilerin kötü davranışları, felsefi görüşler, toplumdan şikâyet, Allah’ın varlığı ve kudreti, kâinatın sonsuzluğu, insanın bu kudret ve sonsuzluk karşısındaki durumu ve hayattaki zıtlıklar gibi konular işlenir.

Özellikleri:

-5-10 beyitlik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

-Genellikle 5-7 bentten oluşur.

-Bentlere “hane”, bentleri bağlayan beyitlere ise “vasıta” denir.

-Şair, son bentte mahlasını söyler.

-Kafiye düzeni aa xa xa xa xa xa bb (v) – cc xc xc xc xc xc dd (v) ya da; aa aa aa aa aa aa bb – cc cc cc cc cc cc dd… şeklindedir.

-Vasıta beyti, bentteki dizelerden ve diğer vasıta beyitlerinden ayrı kafiyelenir.

-Münacaat, naat gibi dinî; felsefi ve tasavvufi düşünce gibi öğretici konular; övgü, yergiler işlenir.

-Edebiyatımızda terkibibent deyince akla ilk gelen isim Bağdatlı Ruhi dir. Onun terkibibenti gazel kafiyeli 16’şar mısralık 17 bentten oluşmuş uzun bir şiirdir. Dönemindeki aksaklık ve bozuklukları, insanların zayıf ve kötü taraflarını alaylı bir dille hicveden bu terkibibent çok tanınmış ve pek çok şair tarafından nazire yazılmıştır.


TERCİ-İ BENT

Biçim bakımından terkib-i bente benzer ; ancak vasıta beyti her bendin sonunda değişmez ve aynen tekrarlanır. Konularında daha çok Tanrının gücü, evrenin sonsuzluğu, doğanın ve yaşamın karşıtlıkları vardır.


KITA

Yalnız ikinci ve dördüncü dizeleri birbiriyle uyaklı iki beyitlik nazım biçimidir. Beyitler arasında anlam birliği bulunur. Pek çok konuda yazılabilir.


MÜSTEZAT

Gazelin özel bir biçimine denir. Uzun dizelere kısa bir dize eklenerek yazılır. Uzun ve kısa dizeler gazel gibi kendi aralarında uyaklanırlar. Kısa dizelere “ziyade” adı verilir.


Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.