Anlam (Deyim) Aktarması
Bir sözcüğün benzetme amacı ile başka bir sözcük yerine kullanılmasına anlam (deyim) aktarması denir.
Anlam aktarması, anlatımı güçlendirmek ya da duygu ve düşünceleri kısa yoldan anlatmak için başvurulan bir yöntemdir.
Deyim aktarmalarını şu alt bölümlerde inceleyebiliriz:
ðİnsandan Doğaya Aktarma: Organ adları ya da giysi parçalarının doğaya aktarımı şeklinde olursa yan anlamlı kelime, kişileştirme şeklinde olursa mecaz anlamlı kelime ortaya çıkar.
Örnek
» Bir diş sarımsak ( Yan Anlam )
» Gülen Güneş ( Mecaz Anlam )
ðDoğadan İnsana Aktarma: Doğayla ilgili öğelerin insan için kullanılmasıdır.
Örnek
» Aslanım, yaptığın bu iş doğru değil!
» O tilkiye söyle, borcunu ödesin.
» Senin kadar pişkinini de görmedim.
» Paslanmış beyinlerle olmaz bu iş.
ðDoğayla İlgili Kavramların Doğaya Aktarılması: Doğayla ilgili öğelerin doğanın bir başka öğesi için kullanılmasıdır.
Örnek
» Karlar uçuşurdu camlarda.
» Rüzgârlar ulurdu sabaha kadar.
ðDuyular Arası Aktarma: Bir duyuya ait olan kavramların başka duyular ile birlikte kullanılmasıdır.
Örnek
» Acı bir çığlık duyuldu. (Tat alma duyusundan işitme duyusuna)
» Keskin bir koku içeriye yayılmıştı. (Dokunma duyusundan koklama duyusuna)
» Yumuşak bir sesi var. (Dokunma duyusundan işitme duyusuna)
» Yanık bir türkü tutturdu. (Görme duyusundan işitme duyusuna)
ðSomutlaştırma: Soyut, anlatılması güç düşünce ve duyguların somut kavramlarla dile getirilmesidir.
Örnek
“güç, hüner” soyut anlamlıdır. Bu kavramları somutlaştırmak için somut anlamlı “bilek” sözcüğünden yararlanabiliriz. “O bileğine çok güveniyor.” dediğimiz zaman “güç, hüner” kavramlarını somut bir biçimde anlatmış oluruz. » Bu öğrencideki zekâ kimsede yok! (soyut kavram) » Bu öğrencideki kafa kimsede yok! (somut kavram)