Edebi Eser

    Duygu, düşünce ve hayallerin insanda estetik zevk uyaracak şekilde, sözle veya yazıyla etkili olarak anlatılması sonucu ortaya çıkan esere “edebi eser” denir. Edebi eser veren ve edebiyatla uğraşan kişilere de “edebiyatçı” denir. Edebi eser, edebiyat sanatı bakımından değer taşıyan, uyandırdığı estetik duygularla okuyanları mutlu eden, onlara zevk veren, ruha ve zekâya seslenen sanat eseridir.


    Her söz, her yazı insanlar için yeterince değerli olmamıştır. Günümüze kadar gelen söz ve yazılar, zaman süzgecinden geçen, güzel anlatımlı ve özlü olanlardır. Öyleyse edebi eser; dil, anlatım, biçim ve içerik yönlerinden etkileyici, iyi ve güzel nitelikleri bulunan, sanat değeri taşıyan sözlü ve yazılı eserlerin tümüdür. Bu eserler toplumca beğenilmiş ve benimsenmiş olmalıdır.


Dil ve anlatım bakımından örneklik ve yetkin nitelik gösteren, yaratıcısının özenli çabasıyla oluşan ve halkın beğenisini kazanan her ürün ya da eser, edebi eserdir. Bu bağlamda edebi eserin belirleyici birkaç niteliği vardır:


·         Edebi eserler yaratıcı bir kişiliğin ürünü olarak ortaya çıkar.

·         Toplumca benimsenerek zamanı aşar ve kalıcılığı yakalar.

·         Mutlaka estetik bir değer taşır.

·         İnsandaki estetik duyguları besler, insanın güzellik anlayışını geliştirir.


    Edebi eserlerin anlatım aracı dildir. Edebi eseri yaşatan başlıca öğe de dilidir. Ancak ana dilde yazılan eserler uzun ömürlü olur. Ana dilde yazılmayan eserlerin, sanat değeri taşısa da, zamanla unutulduğu bilinen bir gerçektir.


     Edebi eserde dili güzel kullanmak esastır. Güzel bir dille yazılan edebi eserin konusunu olaylar, duygular, düşünceler ve hayaller oluşturur. Bu bağlamda edebi eserde gözlem önemli bir yer tutar. Sanatçı, edebi esere kendi duygularını, düşüncelerini, hayallerini, yaşama bakış açısını yansıtır.


       Bir edebi eser, ortaya çıktığı ulusun ”yaratıcılık” gücünü de gösterir. O ulusun dilinin zenginliği, işlenmişliği, gelişmişliği, yetenekleri hakkında fikir verir. Çünkü eserler, anlatım gücü bakımından, o dilde ortaya konan en yetkin ve seçkin eserlerdir. Bir ulusun dili hakkında hüküm vermek için, o dilde yazılan edebi eserlere bakmak, onları bilmek ve incelemek gerekir.


     Her edebi eser “yegâne”dir ve bir başkasına benzemez. Bir kişi tarafından meydana getirilen edebi eseri okuyan herkes, ondan farklı bir zevk alır. Bu zevkin düzeyi, edebi eseri ortaya koyan şair ve yazara, eserin ortaya çıktığı çevreye ve diğer unsurlara gör değişiklik gösterir.


      Edebi eserin kendi türünde en yetkin olan, çağlarını büyük başarıyla temsil eden ve zamanla unutulmayan örnekleri “şaheser” kabul edilir. Edebi eserler, göreceli değerlerini, okuyucuların tercih yoğunluğundan alır. Bu tercihlerin bir noktada yoğunlaşması da şahesere doğru yükselir.


Edebibilgiler.com 2009 ©  Her hakkı saklıdır.